25 Aralık 2007 Salı

bayramdan kalma

nekadar uzun zaman oldu yine yazmayalı.bu kadar ara verince insan nerden başlıcağını bilemio ve tüm olanlar güncelliğini yitirio.
çok mutlu bi bayram geçirdim açıkcası.hemde gribal halime rağmen.ne olucam ne olmucam haliydi benmkisi.ölecene arada kaldım.günlerce hapşurdum ama kırıklığım olmadı.burnum aktı arada bir ama hepsi bukadardı işte.aradan zaman geçti ama durumum hala aynı.bunada şükür diyelim.
arefe günü çalışmıyo oluşumuzun verdiği sevinçle yapmam gereken bazı işleri rahat rahat yapabildim.bayram hazırlıklarıyla geçti zaten tüm gün.
ertesi sabah erkenden kalkıp kurban kesimi için ananemlere geçtik.çok ortaklı bi kesim olucağı için ananemlerin bahçesinde kesilicekti kasaplar tarafından.ama kurbanı aldığımız yer aşırı kalabalık olunca ve trafikte sıkışınca kesim işimiz baya bi uzadı.yaklaşık 3 saat boyunca bahçede beklettiğimiz kasabımız daha fazla dayanamayarak hiçbişey söylemeden bizi terketti.televizyonlarda hep görürüz ki gördükte milletin danası, kuzusu kaçar bizim kasap kaçtı:)
kurbanımız bahçemize teşrif ettiğinde oldukça geç olmuştu.bayramlarda deli gibi para kazanma zamanları geldiği için kasap bulmak zorlaşıo elbette.bizde bi kasap bulduk ama tam 4 saat sonra geldi.bize trafik sıkışık fln diyip durdu ama sonradan öğrendikki bize gelene kadar tam 4 kurban kesmiş:)
kesim ve paylaşım işlerinden sonra evlere dağıldık.kısa bayram ziyaretlerimiz oldu o gün.yorgun biçimde bitirdik günümüzü.
ertesi gün yani ikinci günü sevgilimi kahvaltıya davet etmiştim, o geldi.kahvaltı saatimiz 12yi geçince biraz brunch gibi bişi olduysada çok şahaneydi.ailece güzel bi masada yaptık kahvaltımızı.muhabbetimize güzel kahvelerimizle, çukulatalarımız eşlik etti.damadımız evimize neşe verdi:)benim sevgili eşim...
sonrasında o güne tayin ettiğimiz benim tarafımdaki akrabalarımıza ziyarete gittik.önce teyzemler sonrasında kankamın evine ve en sonda akşam yemeği için abimlere geçtik.sevimli bi gündü açıkcası.güzel oluomuş böle damat gezdirme işleri:)
ertesi günde iade-i ziyaret yapmak icap ediodu elbette.bu seferde sevgilimin akrabalarıyla bayramlaşmaya gittik.2 teyzesi var sevgilimin.ikisinide ziyarete gittik.annesi ananesşnin yanına eskişehire gitmişti dolayısıyla onu göremedik ama ben bayramın birinci günü arayıp hem müstakbel kayınvalidemle hemde ananeyle bayramlaştık.cıvıl cıvıl bi konuşma oldu ki ananesi bayılmış bana.kayınvalidem giderken sevgilimden aldığı resimleride götürmüş ananecim bakıp bakıp sevmiş beni:)sağolsun .onlar öyle, teyzeleri ayrı zarif ve sevgi dolu insanlar.beni içlerine sokucaklar yani o denli bi sevgi halleri vardı.büyük teyzesi şal örmüş bana.ne zarif bi davranış.emek sarf etmiş ve çokda güzel olmuş.paltomun içindeki siyah şalı çıkarıp çantama koydum ve onunkini taktım kapıdan çıkarken.öyle memnun olduki,bende çok sevindim memnuniyetine.küçük teyzesi ve aileside ayrı ciciydiler.okadar güzel ağırlandım okadar iltifata maruz kaldımki zaten her ikiside sağolsun evlatları yerine koyup annecim die hitap ettiler bana.sağolsunlar çok sevdim her ikisinide.
vee bayramın son günü.evde oturarak dinlenebildiğim bişeyler okuyup odamı düzenleyebildiğim dahası sadece kendime vakit ayırabildiğim ama buna rağmen hala sevmemeye devam ettiğim bi gündü.pazarrrrr.
böyle geçti gitti işte koskoca 5 gün.az diil yani ama nasıl geçti orası meçhul.zaten hep bi koşturmaca var hayatımızda hep biyerlere yetişme telaşı.öyle bi çarkki bu bu telaşlardan bilinçsizce soyutlandığı an insan ne yapıcağını bilemio.okadar işlemiş içimize hep bi telaş içinde olma olgusu.
vee zaman geçio gidio son hızıyla.kaçırdığımız trenlere bakarken yaşadığımız kısacık hüzün anları gibi hissettiklerimiz.daha dün nerdeydim şimdi nerde die düşünürken bile okadar hızla geçioki zaman insan aldırış etmio bi vakit sonra.
geçen sene bu zamanlarda sevgilimle tanışalı henüz 3ay olmuştu.beni aşkıyla doldurmaya başlayalı sadece 3 ay.oysa şimdi bu cümleyi kurararken diorumki 15 ay olmuş.halbuki dün gibi hatırlıorum heycanı mutluluğu hala içimde o günlerin.dün akşam onunlada konuştuk tüm bunları.bizim sevgimizin nabzı hep yüksekti hep tavandaydı çok şükür.ama elbette kendi kendine olmadı tüm bunlar.sevgilimin emeği büyük ilşkimizde.ben yapı itibariyle biraz daha sinirliyim ve çokda eyvallahım yoktur herşeye.ama o beni hep dengede tuttu.olgunluğuyla, bilgisiyle, sevgisiyle yoğurdu ilşkimizi.ve bugünlere geldik işte.liseli aşıklar gibi olmak ne hoş bi bilseniz.küçücük bi busenin verdiği sevinç,birbirimizi gördüğümüzde parlayan gözlerimiz,ışıldayan ruhumuz...herşey o denli güzel ve yolundaki insan ister istemez ewt dio biz birbirimizin layığıyız,biz birbirimize göreyiz hatta birbirimiz için yaratılmışız...biliorum bisürü insan bunu diyerek başlıo güzel şeylere ama nerde noluyosa artık, nerde teller gevşiosa bişiler ters gidio ve ilişkiler başkalaşıo ve o birbirini çok seven iki insan birer yabancı oluverio.
elbette bu da iki kişilik.yaparkende yıkarkende başrolde hep iki kişi var ilişkilerde.hep karşındakinden beklememek,dürüst olmak herşeye rağmen onu sevmek,küçük sorunları büyütmekten vazgeçmek ve özverili olmak...umarım o olmayı istemediğim insanlaran biri olmam ve ilişkimiz, sevgimiz ve adım attığımız bu yol bizi daima mutluluğa götürür.
cumartesi sipariş ettiğimiz yüzüklerimizi almaya gidicez ve haftayada sözümüz olucak.bu pazar günüde araştırma yaptığımız evleri görmeye gidicez.yuvamızı bulmaya yani:)

bu arada kurban bayramıyla alakalı çok fazla tepki gösteren insanların yazılarını okudum internette ara ara.islam dinine mensup olanların neden kurban bayramında kurban kestiklerine dair sorgusuz sualsiz bilgileri vardır elbette ama sanırım olmayanların bilgisi olmadığı gibi saygısıda yok.neden bu bayramda kurban kesildiği hakkında bir gıdım bile bilgileri yok.dahası olayı iyice ajite edip canilikle suçlayanlarda var ve hatta allahın verdiği canı allah alır diyerek canlıların yaşamasını savunanlarda.kurban kesmenin dinimizde zaten Allah kelamı olduğunun sanırım bilincinde değiller,olmalarınıda beklemiyorum.
öte taraftan biliniyorki bu insanlar akşam yemeklerinde yada gittikleri lokantalarda hatta fast food satan tüm restorantlarda sanki yedikleri şey bi hayvanın eti diilmiş gibi rahatlıkla midelerine götürüolar.vejeteryan olanları bu konuda anlamak kolay ama hem et yiyipte hem kurban kesenleri canilikle suçlamak oldukça çelişkili.elbetteki usulsüzce kesmeye çalışanları kınamak gerek ama diğerlerine laf söylemek ve bunu iğrenç ve kötü bişeymiş gibi yorumlamak ve hatta lanse etmek bence yanlış.et geçmiştede gelecektede en kıymetli ve pahalı yiyecektir ve böylede olucaktır.kurban bayramının asıl amacı kesilen eti maddi durumu elvermediği için yiyemeyenlerle bu vesileyle paylaşmaktır.avrupanın nasıl çok saçma görünen bazı adetleri ananeleri ve dinen yaptırımları varsa buda ondan farklı bişey değildir.onların adetlerini avrupalıdır ne yapsa iyidir etiketi altında övüp kendi memleketinin adetlerini yeren, kınayan insanları anlamakta zorlanıorum açıkcası.ben nasıl başkalarının dinlerine hatta bir hayvana iman edilen (hinduizm) dinlere bile saygı gösteriosam başkalarıda lütfen benim dinime ve gerektirdiklerine saygı duysun.ve sırf fevrilik, sivrilik yapmak, farklı olmak için avrupalı! gibi davranmaya çalışmasın lütfen.biraz saygı diliyorum en azından başkalarınınkine saygı gösterdiğim kadar...
iyi haftalar

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Gostei muito desse post e seu blog é muito interessante, vou passar por aqui sempre =) Depois dá uma passada lá no meu site, que é sobre o CresceNet, espero que goste. O endereço dele é http://www.provedorcrescenet.com . Um abraço.