30 Nisan 2007 Pazartesi

doya doya bahar:)







sanırım herkes için çok güneşli bir hafasonuydu her anlamda.hava çok güzeldi artık yaza döndüm dönücem derken heh işte döndü gibiydi.
adalardaydık pazar günü sevgilimle.minik bi aksiliğin dışında herşey çok güzel ama güzel olduğu kadarda yorucuydu.
sirkeciden kalkması gereken ada vapuru kışın yapılmayan tadilatın yaza bırakılması sonucuyla bakıma girmiş olması bizi mecburen kabataşa yönlendirdi.gitmeden önce şehir hatları müşteri hizmetlerine telefon açtım.nerden ve saat kaçta kalkıo, internetteki bilgileriniz nekadar güncel diye sordum.muhatabım bayan 12.30 da kabataştan dedi ve bana ii yolculuklar diledi:)
saat 12.20
kabataştayız
biliniz bakalım nooldu.vapur tam 20 dakika önce kalkmış.ahh ne sürpriz. dahası bidahaki vapur saat 14.00 da.yalnış bilgilendirilmekten dolayı müşteri hizmetlerini kınıyorum.hıh.....
halbuki ne de güzel simitlerimizi, suyumuzu, eriklerimizi almış yola çıkmaya tam tekmil hazırdık.bu yüzden azmettik ve vazgeçmedik.simitlerimizi hemen olay mahalinin yanındaki çay bahçesinde denizimize bakarak güzel çaylar eşliğinde içtik.birazda yürüyüş yapıp sarmaşık vaziyetimizi az buçuk atlattıktan sonra vapurunda gelmesiyle yola çıktık.
gidiceğimiz yer büyükada yani en son ada.gerçekten uzun bi yolu var git git bitmio.dışardaydık ve çok güzeldi deniz, güneş, sevgilinin elleri, deniz kokusuna karışan aşk kokusu....
zaten bi aile havasındaymışız gibiydi yan tarafımızdakilerle.onlar bize çekirdek ikram etti biz onlara erik.derken nihayet adalara geldik.insani ihtiyaçlarımızın gözetiminde daha fazla duramıyacağımızdan hemen yemek yemeye koştuk.güzel bi sultanahmet köftesi, piyaz, patates ve içicekler ve çok güzel ada manzarası.köftelerin gelmesi biraz uzun sürdü azıcık söylendim ama olsun.
neyse hemen sonra kendimizi faytonda bulduk.ata binmek ne hoş ama şu at dışkısı kokusu olmasa.heryer at b...u kokuo.kendini güvende hissetmeyen sevgilimin inelimmi artık soruları bitmeyince ve adanın en tepesine çıkmak için yürümemiz gerekince at meydanında indik.
önceden söyledim kendisine yukarda çok güzel bi manzara var gerçekten harika ama çok dik çok uzun bi rampadan ziyade yokuşu var.kabulmü?
kabul....
çık çık bitmez.dilimiz damağımız kurudu.ha geldik ha gelicez yok yine bitmez.bende çaktırmıyorum çünkü çıkalım diye ısrar eden benim.bi de düşündüm daha önce gittiğimde çok beğenmiştim ama bu 6 sene önceydi.acaba zevklerim değişmiş olabilirmi belkide şimdi güzel gelmicek fln dedim ama gerçektende yine çıktığımıza yorgunluğumuza değicek bi manzarayla karşı karşıya kaldık.
adanın en zirvesinde kilisenin olduğu yerde kayaların üstünde.o mavi mavi,pırıl pırıl bir gökyüzü enfes temiz bi hava,kalabalıktan uzak sakin huzurlu sevgiliye sarılınca dahada bi mutlu mesut.. ben, o, adalar.......
ahhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

istanbula dönmek istemio insan.başlıosunuz buralarda evler kaça acaba demeye.çoğu ev kapalı zaten.muhtemelen yazlık modunda olduğu ve sezonda açılmadığı için panjurları sıkı sıkıya kapalı.ağzımızın suyu aka aka geri döndük.dönerken faytona binmeden yürüyerek geldik ama yol çok uzunmuş. bisüre sonra parmaklarım sızlamaya başladı artık.
bi de adalara girdiğimizde bismillah kapıdan bi çıkıosunuz sağlı sollu wafflecılarla karşılaşıosunuz.o waffle kokusu aç bedenleri bi tür hipnos edio sanki ama iradenize bizim gibi yenik düşmeden ordan geçip gitmeniz gerekio.e tabii diette değilseniz o ayrı:)
işte böyle.sonra bindik yine vapurumuza döndük istanbuladönerken martılarda eşlik etti bize üstelik hemde istanbula kadar:)vapur halkıda onları boş geçirmediekmek verdiler martılara bizde neşeli neşeli onları ve arkalarındaki batan güneşi izledik.
saat 10da evdeydim.kabataştan eve dönüş çok daha uzun.umarım en yakın zamanda bu tadilat olayı biter sirkeci hattının.çünkü biz bunu en kısa zamanda yeniden yapmak istioruz.tabiiki bol vakitte gezmek istioruz adayı.hatta adalararası gidip gelmek mesela.
bakalım bi dahakine inşallah




Hiç yorum yok: