10 Nisan 2007 Salı

naturel

Pekala….
Şu dakikadan itibaren ben diyim steril yaşam siz ne isterseniz diyin işte onu uygulamaya koymuş bulunmaktayım.birileri bigün biyerlerde ŞİMDİ DEĞİLSE NEZAMAN? Diye sormuş.cevap kesin ve kati.HEMEN.!!!
Sigara paketimde 6 dal var içilmeyi beklio.onların hepsini bu akşam bitiricem ve yarın hiçbişekilde yeni bi paket almıcam.bunu buraya yazıyorumki yazdığımdan utanıyım ve asla sözümden dönmiyim.sigaranın bünyeme verdiği tahribatı yeşil çayla iyileştirmek istiyorum.ve yönümü doğaya döndürüp onun bize verdiği zenginliklerden yararlanmayı düşünüorum.
Haftasonu profilodan çıktıktan sonra bi aktara uğramıştım.daha önce mail yoluyla gelen bi reçete üstüne bikaç alışverişim oldu. biberiye,anason ve rezene gibi bitki karışımlarından birer kaşık tencereye koyuyosunuz üzerine bi litre su kısık ateşte pişiriosunuz sonra tezgaha alıp kapağınıda kapatıp 10 dk demlenmesini bekliosunuz.bi şişeye doldurup gün içinde bol limonla içiosnuz.hem vücuttaki yağları yakıomuş hemde şifadır sonuçta diyip kendinizi ii hissetmenize sebebiyet veriomuş.bu sondaki benim fikrim elbette.çünkü nezaman kendimi bilmediğim daha önce görmediğim otlardan yerken bulsam hastalıklardan arınıcağıma daha az rahatsızlanıcağıma mikroplara savaş açtığıma karar verir onu binbir şifa getiricek ümidiyle yerim.teyzem de şöyle der:benim elim diil fatma anamızın eliyle.işte tamda bu noktada ilahi gücüde katmışlığın verdiği rahatlıkla gerçekten arındığımı düşünürüm.ve bi şekilde memleketiyle bağını koparmış oraların tazeliğinden mahrum insanlar adına üzülürüm.nitekim istanbul herşeyiyle yapay bi yer oldu artık.hepimiz bunda hemfikiriz.bazen yol kenarlarında ısırgan toplayan teyzeler görürüm .hemen ana caddenin kenarında kendiliğinden bitmiş ısırganlar müzlimekler ve diğer adını bilmekten yoksun olduğum bitkileri.ama onların yeterince faydalı olmadığına inandırıorum kendimi.çünkü istanbulun tüm pisliği gazı egzozu üstündedir yapışmıştır.hani dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma deyimi vardır ya onun misali faydadan çok zarar vericeğine inanırım.ama kökünüzün bi kısmı batı karadenenize dayanıosa
ve hali hazırda hala bi şekilde oralara gidip o yeşilin her tonuna şahit olabiliosanız durum biraz değişir.klasiktir belki ama gerçektende sabah kahvaltıda yenicek domatesi salatayı biberi bahçeden kopartıp o ilk tazeliğiyle yemek gibisi yoktur.yada akşam yemeğine ne pişirelim diye düşünmek yerine bostana inip pazara gitmişsiniz gibi şöle bi göz atmak kadar keyiflisi yoktur.doğal Pazar önünüzdedir ve siz neyi nasıl ektiyseniz size onu verir.
Yumurta mesela.sapsarıdır tazecik yumurta.çünkü az önce yumurtlamıştır çil horozun karısı.sütmü o da evin alt karındaki ahırda saklıdır.osmandan alırsınız sütünüzü.yavrusu güzel gözlü buzağının isim annesi tarafından üzerine geçirilmiş (üşüttü hastalandı diye) hırkaya güler 2 okşar çıkarsınız mutfağa.etse karadenizin heryeri yeşillik.semiz hayvanlar vardır orda.etleri yağ bağlamamış olanlardan.tazeciktir taptaze her bi parçası.yumurtasını eksik koyduğunuz için kek güzel olmamazlık etmez.bir domates yeter yemeğinizi salçalı göstermeye.velhasıl doğaldır doğal olduğu gibi çok güzeldir.akşam üstü yorgunluk çöktüğünde ve güneş ağaçların arasından sızdığında dedenizin siz geliosnuz die astığı hamağa
yayılırsınız.artık kuş sesimi istersiniz ağaç hışırtısımı arada tek tük geçen 2 köylünün konuşma sesimi börtü böcek sesimi yoksa hepsimi…işte allah ne verdiyse kısa küçük uykulara geçersiniz bu doğal orkestranın eşliğinde…gözünüz sağa kayar.böğürtlenler toplanmayı bekler.ve siz hiç ama hiç üşenmeden vede üstelik dikenlerinin çizmesine aldırmadan elinizde küçük bi sepet toplamaya karar verirsiniz.elleriniz mosmor olur.ertesi güne kadarda çıkmaz.ama kimin umrundadırki manikürlü ojeli tırnaklar.sonra onlardan güzel bi reçel yaparsınız yada enfes bi kek.akşam çayıyla içilir.sadece bi tepsiden ibaret olan kek tüm komşulara nasip olur allahın kimsenin rıskını kısmetini kimseye vermiceğine ve bunun şaşmaz bi biçimde işleyen düzeninin bi parçası olduğuna bi kez daha hayretlerle bakarsınız.ve hayat böyle sürer gider.mutlu ve mesut…hayatın kısa basit küçük bi hadise olduğunu daha önce söylemişmiydim….
Ewt hayat basit küçük bi hadise….can dündarın dediği üzre…..

Hiç yorum yok: