12 Nisan 2007 Perşembe

benimle oynarmısın?


su olsam ateş olsam göklerdeki güneş olsam konuşmasam taş olsam
yinede oynarmısın benimle?
benimleee oynarmısın;?


ben olsam bu soruyu soranla oynardım:)öyle güzel ve öyle içtenki ve beni öyle rahatlattıki.akşam olmuş yorgunluk omuzlarımdan aşağılara inmiş uykum gelmiş canım sıkılmış ve birisi bana
oyun oynamayı teklif ediyor.bülent ortaçgilin ağzına sağlık.kensisiyle sonsuza dek bu şarkı eşliğinde oynayabilirm.
salı akşamı nadiren oturduğum tv nin karşısında o herkesin çok sevdiği şeyi (zaplamayı) yaparken birden bi kanalı geçtim. içimdeki tuğbacım geri al geri al sesini dinleyerek geri aldımki yüzümü gülümseten bişeyle karşılaştım.çok kısaydı çünkü bitişine rastlamıştım.müjde ar ve kadir inanırın bi filmi.hatırlayabilirsiniz biraz zorlarsanız.hani müjde ar hastadır.kadir deli gibi aşık ve bi fotoğrafçı.müjde zengin kızı.kadir çatı arasında yaşayan kendi halinde bi adam.tek ortak noktaları birbirlerine duydukları şiddetli aşk aşk aşk.sanki yabana atılıcak bişeymiş gibi konuştuğuma bakmayın ben bu üç harflik küçücük bişey gibi duran oldu yüzünden çooook işler çoook gereksiz şeyler yaptım ama kendi lafımı kendi balımla kesip kaldığım yerden devam edicem.
müjde çok hastadır aslen ve ameliyat olması gerekmektedir.hastalığından sadece ailesi haberdardır.ve bigün tamda çok ama çok mutluyken müjde rahatsılanır ve ailesine gider.hastaneye kaldırılır ameliyata alınır.kadir de evvela onun bu hayata katlanamadığını ve evine döndüğünü düşünüp üzülürki nasıl olduğunu hatırlamadığımız bi
haber gelir ki kadiri hstanede görürürüz.müjde ameliyat olur.sağlıklıdır...fakat önemli bi gerileme vardır.müjde 5yaşındaki çocuk beynine sahiptir artık.ve filmin son sahnesini görürüz ki ben,mde rastladım bölüm buydu.
taksinin arkasında müjde ar ve kadir inanır otururlar.müjde camdan gördüğü herşeye bi bebek edasıyla hayretler içinde bakar ve çocuk gibi konuşur.elinde bi balon vardır camdan dışarı sarkıtır ve fütursuzca durmadan gülümser.fonda bu şarkı duyulur.benimle oynarmısın...
insanın şu kocaman gövdesine aldırmayıp küçücük bi çocuk olası dahası o çocuk beynine hani hiçbişeyi öğrenmemiş hiçbişeyi görmemiş duymamış tüm kötülüklere tanıklıktan muaf tek derdinin daha fazla çukulata daha fazla oyuncak daha fazla
oyun olduğu günlere gelirki bu kısmı çok acıdır.hem üzülür hem istersiniz.şu insan psikolojisi.hani hem ağlarım hem giderim haleti ruhiyesi..
bisürü düşünce doldu yine beynime.artık eskisi kadar iyi beceremiyorum istemediğim düşüncelerin önüne geçmeyi.ama böyle küçücük ufacık şeylere hislenmek bana insan olduğumu hatırlatıyo.nitekim zeynebe şöyle yazdım geçenlerde.
-korkuyorum
-ağlayan biçocuk yada yaralı bi hayvan gördüğümde üzülememekten hiçbişey hissedemeden yanındna geçip gitmekten çok korkuyorum.
-korkmadığım gün insanlığımı kaybettiğim gün olucak çünkü
-daha fazla dua etmeliyim,daha az kendimi düşünmeliyim,egomu kendimden uzak biyere bırakmalıyım
-birileri için dua etmeyi edebilmeyi ve dahası bunu gerçekten içten bişekilde yapabilmeyi özledim zeynep.....
içimde balonunu gökyüzüne kaçırmış çocuk hüznü oluştu.ama ben bunuda kaybetmeyi hiç istemiyorum..lütfen!!

Hiç yorum yok: