19 Eylül 2007 Çarşamba

filmler

izleyemediğim filmlere devam ediyorum yine bu aralar.akşamları yapıcak en iyi şey kitap okumak ve film seyretmek oldu artık.ramazanın getirdiği rehavetle evden dışarıda çıkmayınca ve dizi manyaklıiğına kapılmamak için en iyi yöntem bu bence.
***ESMANIN SIRRI***
savaştan sonra saraybosninın grbavica kentinde kızıyla yapayalnız kalan dul bi kadın olan esmanın hayatta kalma ve yaşama tutunma öyküsüdür.kızının babasının bir şehit olduğu gerçeğiyle yaşadıkları hayat devam ederken bigün kızın okulundan gezi için para istenir.fakat babasının şehit olduğu belgesini getirenlerin ücret ödemesine gerek olmadığıda eklenir.zaten kıt kanaat geçinen esma binbir zorlukla parayı bulur ama diğer yandan babasının şehit olduğunu sanan kızıda belgeyi istemektedir.ve nihayet bigün annesi parayı ödemek için okula geldiğinde belge yerine para getirdiğini gören kızı sinirlenir ve annesiyle tartışırlar.esma o sırada gerçeği söyler.kendisine askerlerin tecavüz ettiğini hatta hamile olmasına rağmen hergün 2-3 askerin gelip tacize devam ettiklerini anlatır.yani kızın babası belli değildir.saraybosnada şehit olmak normalden daha önemlidir.ve okulda babası şehit olan çocuklar gururla yaşamaktadır.
kızı birsüre sonra annesinin bu hareketine anlam vererek o çok istediği geziye paralarını ödeyerek gider ve arabada bosna barış şarkıları söylerken filmde biter.

***ADAPTATION***
Charlie Kauffman ın gerçek hayatından alıntı olduğu iddia edilir bu film hakkında.ama ben gerçek hayatta onun bukadar pasif biri olduğuna inanmaktan kendimi men ediorum çünkü kendisi iyi filmler yapan bir şahıs bence.böle bi karakterin bukadar iyi filmler oluşturması beklenemez öyle diilmi.
charlie hayalet orkide adı verilen bir çiçeğin hikayesini yazan susan orlean nın kitabını filme uyarlamaya yani senaryolaştırmaya çalışırken olmadık şeylerle karşılaşır. bi kere psikolojisi bunu yazmaya hiç uygun olmadığı gibi kitabın çiçek hakkındaki içeriğinin senaryoya yeterli olmadığı kanaatindedir.ikizi olan donald ta b senaryo yazarı olarak charlie nin aksine çok daha rahat bi adamdır.onunda yazdığı yeni senaryanun getirdiği başarıyla dahada silikleşen charlie kardeşinden yarım istemeye karar verir.
film bu kitabın senaryolaştırılmasıyla ilgili olarak yaşadıklarının anlatımıdır.ben oldukça sıkıcı buldum.yani eğer gerçek yaşamı diilse neden böle bi film çekildiğini bile anlamakta zorlanırım doğrusu..
***HIRSIZ***
pek sevdiğim yani biraz daha kilo alsa tadından yenmicek olan jude law ile juliette binoche nin başrollerini paylaştığı güzel bi filmdir HIRSIZ.
will(jude) londrada sevgilisiyle iyi bi hayat yaşayan mimardır.ortağıyla londranın biraz dışında açtıkları yenş ofislerine arka arkaya yapılan hırsızlıklara bi son verebilmek için soygunculardan biri olan genç çocuğu yine işyerlerini soymaya çalışırken yakalar ve peşine düşer.ilk zamanlarda amacı hırsızlığın arkasını araştırmak iken bi şekilde çocuğun annesiyle karşılaşır.annesinin bosnalı bi terzi olduğunu anlayan will kadına ceket pantalon yaptırma bahanesiyle yakınlaşır.öncelikle arkadaş olurlar ve sonrasında aralarındaki yakınlaşma yerini özel bi ilşkiye bırakır.ve ilişkinin bitiş nedenleri 2 birbirinden çok farklı insanın kendi hayatlarına dönmek zorunda kalmaları üzücüdür.will davasından kendince vazgeçsede polis vazgeçmediği için çocuğunda akalnmasıyla ilşkileri taraf değiştirmek zorunda kalır.




Hiç yorum yok: