22 Ocak 2008 Salı

aklıma düşenler...

bazen hiç beklemediğimiz anda yakalar bizi geçmişte istemeden bıraktıklarımız,anılarımız,tebessümlerimiz...

ama geçmişten ansızın gelenlerin nerdeyse tamamı güzeldir,sevimlidir ve insanı gülümsetir veyahut içinde iyi saf ve dokunulmamış hep çocuk kalmış hisleri uyandırır.

sadece bir resme bakarken,biriyle konuşurken, bi cümle, bi paragraf, bi şarkı... hiç önemi yok belkide ne olduğunun. önemli olan o andan sıyrılıp sizi kendi anına götürmesidir.

işte böyle bi an'a tanık oldum az evvel.resim arşivlerini gezerken internette çok basit alelade gibi görünen taşlar arasındaki papatya resmi bana küçüklüğümde yaşadığım ve hatta hafızamın en derniliklerinden çıkıp gelen bi anıyı anımsattı.




anenemin evi eyübün tarihi yerlerine yakın bi mekanındaydıki hala orda.hemen yakınımızda eski bi kilise vardı.içeriye giren papazdan ve orada yaşayan kadınlardan çok korkardık.kasvetli ve korkutucu olmasına rağmen olaki kilise kapısını açık görürsek içimizden hemen oraya girip o bilinmeyeni keşfetme arzusu uyanırdı.

onca zaman geçti.küçüklükten büyüklüğe adım attığım yıllar boyunca hiç giremedim o kilisenin içine.ama bu yerin hemen önündeki duvarda ve ananemin yüksek bahçe duvarına sıra sıra otururduk akranlarımla.altımda küloş bi etek,önüm arkam heryanım dut ve incir ağaçlarıyla bezeli,meyve bahçelerinin kaçınılmaz sonu olan sinekler eşliğinde oturduğum yer; güneş ışığından dolayı sıcacık olurdu ve ordan aşağıya atladığımda bacaklarımın arkalarında taşların izleri çıkardı benek benek...

işte anımsadığım o andı.ısınmış taşların sıcaklığı,ve bacaklarımdaki benek benek izler.

şimdi şöyle bi hafızamı çalıştırıp geriye dönmek istesem,çocukluğuma dair bişeyler karalamaya kalksam asla hatırlayamayacğım bi andır bu.

benim çocukluğuma dair en çok hatırladığım şey: ki o zamanlar arakadaşlar arasında sıkça rastlanan bişey olduğunu öğrenmiştim:rüyalarımda üstümdeki battaniyeyle birlikte bi boşluktan aşağı düşerdim, tam yere çakılıcakkende uyanırdım.okadar sık gördümki bu rüyayı sonrasında aslında her çocuğun bu tip rüyalar gördüğünü, herkesin rüyasında bi şekilde kendini düşerken gördüğünü, bunun normal bişey olduğunu ve hatta büyümenin emareleri arasında yer aldığını öğrenmiştim.

demekki bu rüyaların bittiği an ben büyümüşüm.hani insan sorar ya kendine ne ara büyüdüm ben diye.işte benim için sorunun cevabı bu.artık rüyalarımda battaniyeminde benimle birlikte geldiği uzun düşüşler göremediğim an, kocaman bi kız olduğum andır.lakin...seneler ve seneler olmuş demektir büyüyeli...

Hiç yorum yok: