23 Ocak 2008 Çarşamba

hastane önünde incir ağacı

babam nihayet ameliyatını oldu.60dan sonra burun ameliyatı.şimdiye kadar bunca et ve kemikle nasıl yaşadın derler adama.ama yaşamış işte o küçük kıkırdaklarla.meğer senelerdir nefes alamıomuş babacım.
dün sabah erkenden gittik hastaneye.çalışmadım dolayısıyla bende annemlerle gittim.neyseki fazla beklemeden hemen aldılar ameliyata.lokal olucağı için zaman açısındanda ve zarar açısındanda minimum düzeyde geçicekti ameliyatı babacığımın. nitekim öylede geçti.doktoru pek memnun.7 tane ameliyat yapmış dün.
aralarında en kansız olanı, en rahat geçeni babamınkiymiş.yaşına rağmen.serçe parmağım burun deliğinden rahatlıkla içeri girio dedi.bu iyi bişeyin tabiri.tabii şu anda tamponları var burnunda yarın aldırıcaklar.ama bu tampon kısmı en kötü kısmı diye duydum ben.hani çıkarırken beyninide çekiolarmış gibi gelio diyenler var.bilmiorum artık nasıl bi his ama umarım zor bişi değildir.
dün akşam eve çıktık hastaneden.doktoru kalmamıza gerek görmedi, bizde eve geldik.akşam yaprak dökümünü izledik hönk hönk ağlayarak.o nasıl bir rol kesmektir bilmem ama eğerki dizi oyuncularına ödül verilicekse şayet bu yıl, benim bütün oylarım yaprak dökümü oyuncularına.
geçmişte hafızamıza takılı kalan diziler vardır hani.asla unutmazsınız.sizinle birlikte bi dönemi anlatır sanki.ve o diziyi o dönemiyle anımsar insan.mesela şaşıfelek çıkmazı,yeditepe istanbul,baba evi,süper baba,şehnaz tango,ikinci bahar ve adını hatırlayamadım kalitedeki diğerleri...

yaprak dökümüde benim için bu dizilerden biri gibi artık içimde.seneler sonra diğerleri gibi anımsıyacağım ve anısı sadece bende saklı dizilerden.ama okadar çok adını bile duymadığım dizi varki.takip bile edemio insan açıkcası.ve insanlar kölesi olmuş gibi birinden diğerine zaplayıp duruolar.benimse izlediğim 2 tane dizi var topu topu.bi de tüm dizilerde manasız bi ağlama sürekli bi kavuşamama öc,hınç,silah... insanlar bu tip dramlara bayılıo olabilirler ama bazı diziler var ki onlarda eğlenceli ve konusu itibariyle diğerlerinden bıçak gibi ayrılmakta.
bunlardan biri sevgili dünürüm.yayından kaldırmışlar ve tepki oluşmuş dolayısıyla.hayat şartları zaten yeterince ağır, koşullar zorlu, bi de üstüne neden insanlar sürekli dertlenicek diziler seçip duruolar anlamıorum doğrusu.menekşe ile halil diye bi dizi var.nezaman reklamlarını görsem;başroldeki kız hep salya sümük ağlıo, esas oğlanda hep düşmanlarla boğuşuo.seyirci boşuna yorulmasın senaristler vuslatı en sona saklıo.dolayısıyla asla mutlu olamıcaklar tam anlamıyla sanırım dizi bitene dek.
akşam annemle konuşuoruz. artık her sene mutlaka bi ameliyat vakamız oluo.geçen sene dedem, ondan önceki iki sene boyunca ananem,teyzem,bu sene babam...annem artık yaşlandık farkında diilmisin dio.yavaş yavaş bünyemizin aksaklıklar çıkarması yaşlanmamızdan kaynaklanıo dio.
düşündüm.hatırlıorum uzunca bi dönem doktor kimdir, hastane nedir bilmeden yaşadık doğrusu.biz küçüktük, annemlerse genç.dolayısıyla ananemle dedem daha sağlamdı , babam daha az asabi,abim daha az sorumluluk sahibi.
zaman...herşeyi nasılda değiştirio eskitio,eskilerin yerine yenilerini getirio.bi zincirin halkaları gibi sırası gelen gidio, yerine yeni ananeler, dedeler, babalar, anneler, evlatlar gelio...
hayat çok garip hemde çok.ve bazen hayatını hiç tanımadığın birine emanet etmek,canını onun iki elinin arasına sunmak okadar zorki sonrasında insan bunu nasıl yapabildiğine şaşabilir sanırım...
tüm hastalara, derdi olupta derman bulamayanlara Allah şifa versin umarım...
ÖYKÜ-BERK-HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI

Hiç yorum yok: