22 Şubat 2008 Cuma

MUTLUYUM...

çünkü çok uzun zamandır uğraş verdiğim china chamber of commerce den beklediğim evrak nihayet amacına ulaştı.

bu belgeyi almak için yaklaşık 3 aydır uğraşıodum ve artık bir bela niteliğindeydi benim için.ama çok şükür bugün müjdeli haber geldi.evrağımız nihayet başkan onayından geçmiş ve gözetim belgesini almış bulunmaktayım:)

çinliler garip insanlar.önce sana mal satmak için napıcaklarını, kaç takla atıcaklarını şaşırırlar,olmadık yere messengerına davet yollarlar,tamam dersin bu seferde günlerce bi proforma fatura hazırlayamazlar, hazırladım derler bi bakarsın çince yazılmış, olmadı yuan(çin para birimi) bazında hazırlar.on saat dil dökersin kardeşim biz sizinle dolar üzerinden çalışıoruz ben ne anlıcam yuandan bilmemneden die.

bi tek para istemesini bilirler.37000$ tutarlı bi mal için kapora die 30000 dolar isterler...ingilizceleri kötüdür, cümleleri düşüktür,habire lisan bariyerine takılıp durursunuz...

gayet iyi anlaştığım çinlilerde yok diil var elbette fakat diğer kısmı oldukça fazla.tüm bunlara rağmen şirketimiz yıllardır ithalat yapıo ama devletimizin çin halk cumhuriyetiyle karşılıklı imzalar sonucu yaptığı anlaşmaya göre bazı çin menşei li ürünlere koyduğu gözetim belgesi(superintendence certificate)uygulaması sebebiyle ithal ettiğimiz bazı mallar gümrükte aylardır bekliodu.

bür malın gümrükte beklemesi demek o yeri işgal ettiğiniz için yığınlarca demuraj ,ambar,gümrük ve diğer şeylerin masrafını ödemek demek.ciddi bi yıkıntı ve maddi anlamda yüksek meblağlar bunlar.

paranızla rezil olmak hatta kısacası...

ama nihayet uzun uğraşlar sonucunda dediğim gibi bu belgeyi kaptık kaptığımız gibi yolladık gümrükçümüze fakat bu seferde gümrükçümüz ilgili mührün china chamber of commerce ye diil china porcelenler birliğine ait olduğunu savundu.

neticede belgenin istediğimiz yerden geldiği anlaşıldı ve dış ticaret müsteşarımızın da kabulüyle işler yoluna girdi.benimde üstümden kocaman bi yük kalkmış oldu.
mutluyum...
şimdi iyiyim:)


hava ne şahane dimi.aslında bugünü kutlayasım var kendi çapımda ama nasıl?demin bi arkadaşıma telefon açıp canım ne istio biliomusun dedim...şöle büyük camları olan ve deniz bakan bi yerde türk kahvesi içmek yanında ikram ettikleri lokumu yemek...


ilerleyen günlerden birinde öğleden sonra ikimizde işi asıp bi kaçamak yapıcaz.önce boğazda güzel bi yemek yicez sonrada bol köpüklü türk kahvesi için hoş ferah bi mekana gidicez.
inşallah tabii...
sanırım bahar güneşi evimin camından önce benim kalbime vurdu:)içim kıpır kıpır....



vee güzel bi çin şarkısı (KILL BILL SOUNDTRACK)

Hiç yorum yok: