21 Şubat 2008 Perşembe

senaryo okumak...


arabasının eski püskü eşyalarını boşaltırken neşeyle bağıra bağıra anlatır eskici;

bir zamanlar uzak bir ülkede bir hırsız yaşarmış...hayal hırsızı...geceleri mışıl mışıl uyuyanların rüyalarına girer,hoşuna gidenleri torbasına doldurur çalarmış...sabahta uyananlar içlerinde bir huzursuzluk hissederlermiş,bir eziklik...
bunlar kalkıp bir ermişe gitmişler,dertlerini anlatmışlar.ermişte akıllı bir ermişmiş ha! onlara demiş ki,mademki siz rüyalarınız kaybettiniz,ozaman bana umutlarınızı anlatın.ama dertli kişiler rüyalarında çalınan şeyleri hatırlayamAzlarmış bir türlü.hatırlayamadıkları için de umutlarını kuramazlarmış...neden?
çünkü rüyaları benim torbada da ondan...
torbasını boşaltmaya başlar.çıkardıklarını maskaraca hareketlerle,neşeyle gösterir.
eskici: bir ayna... bir ütü... bir lamba...
keyifle bir kahkaha atar.
kızıda susmuştur artık.babasının neşesiyle neşelenmiştir.
fotoğrafçı kederle de olsa gülümser.sonra birşey hatırlamış gibi, başını kaldırıp ileriye yukarıya bakar.
ilerde,tepede,çıplak yalnız bir ağaç...



hayatımda ilk defa bir film senaryosu okudum şimdiye dek.2 tanede tiyatro oyunu okumuştum daha evvelden.biri Shakespeare nin Machbet'i (ingilizce olarak),diğeride yine Shakespeare den Yanlışlıklar Komedyası idi.

açıkca itiraf etmeliyimki senaryo okumak çok da keyifli bi iş diil.özel bi seçimim diildi senaryo okumak zira şu an sırayla tüm kitaplarını okuduğum Orhan Pamuğa ait olmasından dolayıdır bu seçimim.sonrasında filmdeki oyuncuların en sevdiklerimden oluşması tabiiki.Zuhal Olcay,Fikret Kuşkan,Rutkay Aziz ve diğerleri...

ağır,hüzünlü, yazarında dediği gibi bir önceki kitabı olan Kara Kitap tan bol bol etkilenerek oluşturulmuş bir hikaye bu Gizli Yüz.

yönetmeni Ömer Kavur.Orhan Pamuk her kitabında yaptığı gibi hikaye bittikten sonra niçin böyle bi kitap yazdığıyla ilgili bişeyler anlatıyo.ve senaryo yazmanın okumanın dışında bir yazar olarak bile olsa onun içinde farklı bambaşka bi deneyim olduğunu anlatıyo.daha önce yazdığı kitaplarda parçayı bütüne çevirmeye çalışırken kendi tabirince eski ve tozlu çalışma odasındaki kanapeye uzanıp devamını nasıl getiriceğini düşünürken bu sefer iki kişiydik ve ben o kanapeye uzanıp hikayemi nasıl bağlıcağımı düşünürken ömer birden yerinden kalkarak hikayenin sonunu birazda nasıl yapılıcağını taklit ederek anlatırdı diyor.bir hikayeyi iki kişiyle birlikte oluşturmak ona göre tuhaf bir his.zaten bu tarz bi senaryoyu yazma sebebide tamamen bu tuhaf hissin verdiği hoşnutlukla ilgili...ve diyorki;

bir daha senaryo yazarsam yine bu tuhaf zevk için yazacağım...




"tersinden görünce dünyayı anlıyorum ki ; bütün lambalar küllük olacak , bütün masalar ağaç. aynalar baş olacak."

GİZLİ YÜZ-ORHAN PAMUK(SENARYO)

Hiç yorum yok: