31 Mart 2008 Pazartesi

eski günlere dönüş.

yine bi hafta daha bitti ve yenisi geldi.hemde yeni bir ay ile birlikte.yarın nisan 1.eblek şakalara maruz kalmayız inşallah:)
haftasonu cumartesi günü doktor kontrolümden ve nihayet kendime depresyon teşhisini verdirip,elime reçetemi aldıktan sonra sevgilimle buluştum herzamanki gibi.uzun zamandır önce söz, sonra nişan telaşı, alışverişler, hazırlıklar, organizasyonlar fln derken nihayet kendi başımıza kalabildiğimiz bir haftasonuydu.dolayısıyla en sevdiğimiz şeyi yaptık.

sinemaya gittik...

biz ikili koltukları olan galeria yı tercih edioruz her seferinde.hem diğer alışveriş merkezlerine göre nispeten daha elit ve sakin gelio bize.

biletlerimizi aldıktan sonra Pizza Hut'a girdik.sevgilim fast food tarzı şeyler yemek için biyere gitmekten pek hoşlanmıo.daha doğrusu bi yere yemeğe gidildiğinde ilgisizlikten hoşlanmıo.yemek için uzun süre beklmeketende hoşlanmıo.garsona ulaşamamaktan, bi isteği olduğunda bunu ileticek birini bulamamaktanda hoşlanmıo.kısacası fast food zihniyetini sevmio.

bu açıdan biraz sıkıntı yaşasakta öle yada böle yedik pizzalarımızı.birazda mağazalara bakınarak vakit geçirdikten sonra filme girdik.

ahh insanın yanında sevdiği olmasa,şöle ona sarılıp seyre dalma şansı olmasa hiç bi film çekilir gibi değil şu aralar.

daha doğrusu düzgün bi film seçemez olduk bayadır.ne kadar güzel bi film olsun artık dersek okadar aksi oluo.

en son gittiğimiz film Charlie İş Başında mıydı neydi adı.sinemayı kapatmış gibiydik.topu topu 6 kişiydik koca salonda ki ikisi zaten biziz yani:)

o aralar recep ivedik furyası vardı.dolayısıyla herkes ordaydı.ivediğin olduğu bölüme yazılar asılıodu; hiç boş yerimiz kalmadı die.

ne anlamsız....

neyse.filmimizin adı TANRININ VADİSİNDE...
6 kişi değilsekte sanırım iki katı kadardık yine salonda.en fazla 12 kişi yani.

yayıla yayıla izledik işte.film tam bir amerikan propagandası gibi geldi bana.hani vermek istedikleri mesaj tam anlamıyla şuydu:

ewt askerlerimiz ırakta olmadık eziyetler yaptılar, bisürü insan öldürdüler ama bakın işte gayet normal gözüken bi asker çok samimi olduğu arkadaşınıda yok yere öldürüp hatta onu parçalara bile ayırabilio.yani biz amerikalılara kızmayın, çünkü biz canciğer kuzu sarması arkadaşımızı bile kesip biçecek pskiolojiye sahibiz... vah vahhh!!!

emekli asker olan tominin yine kendisi gibi asker olan oğullarından birinin birliğinden felefon gelir.oğlunuz eğer şu güne kadar dönmezse hakkında işlem yapılıcak die.babası bunun üzerine olayı araştırmaya başlar ve anlarki oğlu aslında ortalıkta yoktur, hatta öldürülmüştür.

ilerleyen dakikalarda öldüren kişinin en yakın arkadaşı olduğu anlaşılır ve hatta öldürme sebebide olmadığı.tamamen askerlerin ıraktaki psikolojisiyle ilintisi vurgulanır.

hatta o çok örnek olan oğul mike bi gün bile bile ırakta önüne çıkan çocuğu ezer ve sanırım bu olaydan sonra artık can acımamaya,vicdan azabı yokolmaya ve hiç bişey hissetmemeye başlarlar.öldürmek, işkence etmek onlar için bi zaman sonra sıradan bi eylem halini almıştır.
bilemiorum nekadar haklı yanları var.ama ben insan olmanın bazı sorumlulukları olduğunu düşünüyorum.yani bi insanın bi başka insana kolaylıkla her türlü işkenceyi yapabilmesini, yada onu öldürüp parçalara ayırabilmesini ve hatta bundan hiç suçluluk duymamasını insanlıkla açıklayamıyorum...
bilemiyorum bilemiyorum...

filmden sonra evde laptopumda nişan cd mizi koyup izleyebildim nihayet.hem komik hem oldukça güzel bi anı.kendi kendime güldüm güldüm izledim.ilerde çocuklarımıza gösterebiliceğimiz şahane bi anı işte.

pazar günü saatlerinde ileri alınasıyla absürdleşen bünye uzun zamandan beri ilke defa 12,30 a kadar uyudu.daha doğrusu uyumak için kendimi olabildiğince zorladım.güzel bi kahvaltıdan sonra MASKO mobilyacılar sitesine doğru yola çıktık ailece.yolda arabamızın yalpalamasıyla anladıkki tekerlek patlamış.neyseki yakında bi yer buldukta değiştirttik hemen.mobilyacılar sitesine vardığımızda hava çok soğuk ve rüzgarlıydı.sadece %50 sini gezmeme rağmen pek içime sinen bişiler bulamadım.ne yemek odası, ne yatak, ne oturma odası...kalan kısmı daha sonra gezicez inşallah.

sıcak evimize gitmeden önce babam bizi yemeğe götürdü.karınlarımızıda doyurup, annemi yemek yapma derdinden kurtardıktan sonra evde bi battaniyenin altına girerek annemle Varmısın Yokmusun' u izledik.

zaten sonrada yatma vaktim geldiği için yattım fakat boğazımdaki bi gıcık beni uyutmadı.çokda uykum yoktu zaten geç kalktığım için.öle sallan yuvarlan sabahı ettim işte.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

vay be kız resmen günlük gibi yazmışsın bloglar aslında böyle olmalı yanınızda gibi hissettim kuzum bu arada inside diye bir film izledik süperdi korku seversen izle derim bebek

piqi dedi ki...

ewt cnm zaten benim amacımda buydu.ilerde bu yazıları sevgilim okuduğunda ne hissediceğini çok merak edşyorum:)film için tavsiyenide mutlaka dinlicem lakin korku filmlerine bayılırımmm