4 Mart 2007 Pazar

gs maçıinothing hill,23, sevgilim ,ben fln fln

CUMARTESİ: burun tıkanıklığı,şiddetli baş ağrısı,öksürük,bademcik şişmesi ve sevgiliyle görüş günü.olabildiğince bişey yokmuş gibi davranmaya çalışmam sonuç vermedi elbette.ne yediğimiz yemek ne gezdiğimiz ne baktığımız ne dokunduğumuz....hiçbişey yeterince keyif vermedi kısaca.taakiiii bi ağrı kesici alıp ağrımı normal boyutlara getirene dek.sabah faik aramış sevgilimi abi akşam maçı hepbirlikte izleyelim diye.gs bjk maçı vardı cumartesi akşamı..hani şu 2-1 biten maç...açıkcası bunu söylediğinde hiçte havamda diildim ama sonra iyileşince beraber izlemeye karar verdik.mecidiyeköyde esin ve faikle buluşmadan önce gs store'a girip alışveriş yaptık.premium line diye bi serii çıkartmışlar.normal kıyafetlerin üzerinde gs amblemini daha şık versiyonlarıyla sunuyolar.bayanlar içinde mevcut.hatta sevgilim almak istedi banada ama ben şiddetle karşı çıktım.mazallah alır sonra orda burda tuğba gsli oldu diye laf çıkarır.neme lazım.yok dedim istemem.neyse 2tane kravat aldık ordan gs amblemli şık bişi.bi de ben sevgilime gsli adnan terliği aldım.gsli adnan da kim derseniz.şimdi benim sevgilim biraz fazlaca markacı böle süsüne düşkün takım elbiseli dışardan bakıldığında ciddiyet uyandıran elinde sigarası diğerinde baston tipi şemsiyesi.uzun paltosu fln olan biri.arkadaşlarıda bununla dalga geçiolarmış elinde bi viskin eksik adnancım diye:))adnan ordan kaldı yaniii.sevgilimin adı oldu adnan.e tabii bu adnan gsli.gidip ona pofuduk terliklerden alamıosunuz adnanlığı bozulur çünkü.işte bu noktada imdadınıza yetişiolar.heryeri deri olan hafiften pofuduk üstünde gs arması olan şık bi terlik üretmişler.ve şansa bakınki tamda önündeyiz..ve yine şansa bakınki onun ayak numarası kalmış ve ewt tabiiki bitane kalmış.:)hemen aldık.kısa bi alışveriş sonrasında maçı izlemek için meşaleye gittik.gsliler meşaleyi ve o sokağı çok iyi bilirler.gidip hem bişiler yiyip hem maçı izledik.ama şunu anladım sevgili izleyenler en adnanım diye geçinenler bile maç esnasında gerçekten farklı kişiliklere bürünüp küfürbaz yaratıklar haline gelebiliomuş...gol atıldığında şiddetli bi coşku sarılmalar alkışlar heyyyoo yuppiiii koçum benimm yada hoşşşşşşştt fln gibi bisürü kelime ortaya çıkabiliomuş..bi de sevgilim bana dönüp dioki ama olmuo böle sen benim konsantrasyonumu bozuosun.10 dakkada bi elele tutuşma ihtiyacı duyduğumuz için kendini veremedi tabiii, maça.neyse işte öle böle derken maçı izleyip kalktık.beraber bize geçtik.eve gelince onu yolcu ettim.balkondan el salladım ki bu an çok hoş ve romantikti.güzel bi cumartesi gününüde sonlara doğru iyi bi şekilde kurtarabilmiş olmianın huzuruyla derin ve güzel bi uykuya daldım:)
PAZAR:işte hasta oldum.tüm kırıklığıma rağmen hiiiçbişeyim yokmuş kendimi süper hissediomuş gibi yapıp ve rolümü iyi oynayıp evden anneme yada babama yakalanmadan çıktım.anlasalar baygın bakışlarıımı yakalasalar çıkma dicekler çünkü hastayım diye.bakırköye gittim yine herzamanki gibi.sevgilim beni iç çamaşırlarının içine gömülmüşken yakaladı
hastayken bile alışveriş yapabilirim ben tamammı.ama yapamadım o ayrı.çünkü basıldım:)
beni yakaladığı yerden beraberce çıkıp galeriaya gittik.vizyondaki filmlerden en ilgi çekici gibi olanını seçtik23....jim carreyin haleti ruhiyesi açısından en arada kalmış olan filmi.sanki her an komikleşcekmiş gibi bakıosunuz adamın suratına.ewt anladınız siz onu.film vasattı.herşeyi 23 sayısına indirgiolar. adamın hayatıyla alakalı herşey 23'e dayalı.23 olmazsa 32..çünkü tersi 23.kapişşşş??ve tabii sizde bundan kelli çıkınca hemen küçük hesaplar yapıp herşeyi 23 olarak algılamaya başlıosunuz.misal filmden çıkınca ben dedimki:senin yaşın kaç 32 benmki 26...32 sabit kalır.benim yaşımdaki sayıları toplarsın 2+6=8 32-8=24 ıhh dedi uymadı.23 olması gerekiodu.ewt dedim çünkü sen henüz 32 diilsin.hala 31 yaşındasın:) ee hal böle olunca 31-8=kaç eder ?duyamıorum kaç eder...hahhaha tabiiki 23.ve bunu bitirince kafamı sağa çevirdim.börekçinin önünden geçiodukki camında 23 yazıodu.al işte dedim..bizde lanetlendik gördünmü...sana okadar dalga geçme demiştim beeeennn
diye gülüşerek hızla uzaklaştık film mekanından.kısacası bence gitmeyin yazık olur paranıza.
haa bi de filme girmeden önce tam sinemanın karşısında bizim çoktandır gözümüze kestirdiğimiz nothing hill diye bi mekan vardı.oraya gittik bişiler yemeye.ve çok doğru bişey yaptığımızı anladık.oraya girince sanki başka bi mekanda başka bi dünyaya girmiş gibi oluosunuz.dış dünyadan tamamen yalıtılmış kendinizi galerianın o iğrenç karmaşasından soyutlanmış hissediosunuz.menüsüde gayet iyi.balda kızartılmış muzlu krebi çok tuttuk mesela.bide o geniiiş geniş yuvarlak koltuklarını.aslında sanki bi nevi pub tarzında.zaten tamamen ingilz havası mevcut ambiansında.kısacası beğendik işte gidin yaaa..
bi haftasonum daha böle güzel bi şekilde geçti ve gitti.bu yazıyı salı günü yazıorum ama siz kandırıp sanki o gün yazmışım gibi yapıcam.yazamadım çünkü hastaydım bu ufak sırrımda lütfen aramızda kalsın oldumu?
bu arada sevgilimi çooook özledim.bukafar fulltime görüşünce sanki 5gün hiç görüşmesek yetermiş gibi gelio ama sevgilim haklıymış.pazartesi günü başlarız ağmaya demişti.pazar akşamı başladım valla....:)
olsun..özlemekte özlenmekte sevdiğin biri varsa beklemekte sabretmekte güzeldir..yeterki geliceğini bil.gerisi boşşşş...

Hiç yorum yok: