28 Mayıs 2007 Pazartesi

misss gibi ekmekler.......

dün beşiktaştan döndükten sonra semtimize yakın bi banka şubesine doğru yürüdüm.herkesin bildiği evkur, evdiz, evyap tarzı yerlerden birinde bi bayan mağazanın önünde bi aleti tanıtıodu.benimde bu aralar merak saldığım bi alet bu.
ekmek yapma makinesi.
kız ekmek yerine bu sefer kek yaptığını söylerken önünde durma mecburiyeti hissettim.nitekim kek pek nefis kokuodu.izlemeye başladım ve kızın keki kabından çıkartmaya çalışmasını izledim.kek binbir güçlükle çıktı.çünkü sıcakken hiçbişey kabından çıkartılmaz.bi parça beklemeniz gerek bunu herkes bilio.bıçak darbeleriyle kız keki çıkardı ve benim gibi meraklı bakışlarla duran kalabalığa dağıttı.kek nefisti.fiyatını sordum.150 ytl imiş.ve 3 saat içinde enfes bir ekmek ile keki çıkartabiliomuş.üstelik malzemeyi karıştırmaya yada mayalamaya uğraşmamıza gerek yokmuş.kendi karıştırıp kendi bekleterek mayalayıp kendi pişiriomuş.tembel işi yani.




bi zamanlar emel ile jale vardı.tefalin ürünlerinin kullanıldığı bi yemek ve bilgilendirme programıydı.aletlere bakarak vay bee fln diyip gösterdikleri tüm aletleri birer birer gidip almıştım o gazla çeyizime.:)orda emel her yemek yapışında şunu söylerdi.
-düğmeye basın ve unutun,o size kendini hatırlatır.
aletler akıllıydı hakkatende kendi kendine pişirio ve vakti gelincede sönüolardı.ozaman tefal çok ama çok pahalıydı.yerine birsürü alternatif marka çıktı ki herşey bizi dahada hareketsizleştirmeye yönelik aslında.
bunlardan bana en komik geleni pilav pişirme makinesi ki ozaman o tefal programında bile asla cazip gelemedi bana gelseydi şayet gider alırdım.ama gelmedi çünkü saçma bi alet gözüyle bakıorum şu zamana kadarda bu değişmiş diil.bir diğeride türk kahvesi makinesi.pazarlarda satılan fişe takmalı 1 ytl ye satılan kahve pişiricilerin yerini almaya çalışan 100 ytl lik bu cihazlar bana çok antipatik gelio.böle bişey için onca parayı vermek ve sonucunda lezzetsiz, kahvenin rahiyasını içine veremicek kadar yüksek hızda pişiren bi alete sahip olmak asla hayallerim arasında diil ve olamıcakta.dedim ya saçma ve gereksiz. nitekim yüzlerce yıldan beri gelenek halini alan ve kültürümüzün taaa içine girmiş dibine yerleşmiş olan türk kahvesi kısık ateşte mümkün olduğunca yavaş ve elektronikten olabildiğince uzak pişirilmesi gereken nadide bi içeceğimizdir.boşuna diil yani o guzine yada mangal üstünde pişirilen kahvelere bayılıo ve sonsuz keyifle içio oluşumuz.en güzel kahve en yavaş pişan kahvedir.diğmi?


şu ekmek yapma makinesine gelince.aslında kafama yatmadı diil.ekmek yapmak biraz mleşakkatli bi uğraş gibi gelio.takip ettiğim bloglarda herkes harıl harıl kendi ekmeğini kendi yapıo.oldukça cazip bişi aslında çünkü mis gibi tazecik tek seferde tüketilebilicek envai çeşit ekmek yapabilirsin bu makinayla.ekmek alma yada ekmek bitmiş taze ekmek için fırına gitme gibi dertelerdende yırtmış oluruz.


mesela aklımda zeytinli bi ekmek var.olsaydı böle bi makinam ilk yapıcağım bu olurdu herhalde.işin garibi dün anneme bahsettiğimde abimde eşine bu makinadan almak istiomuş.bi erkeğin buna merak salması ve dikkatini çekmesi hele hele abim gibi bu tip konulara hiç bi yakınlığı olmayan bi adamın bunu dile getirmesi çok ama çok enteresan.sanırım böle gitmicek ve bizim evimizede bi ekmek yapma makinesi giricek gibi.



Hiç yorum yok: