22 Ağustos 2007 Çarşamba

tatil(imiz)..............................

çok sevdiğim, yakın zamanda eşim olucak insanın babası vefat etti.hemde bu haberi öyle bir günde aldıkki öyle mutluyken öyle o güne dair planlar yaparken aldıkki,şokunu atlatmak uzun zaman aldı.öyleki uzunca bi süre gerçekten neye üzüldüğümü bilemedim babasının cenazesine giderken tatilden elimi bırakıp.gidişimiydi üzen yoksa tatilimizin istediğimiz gibi devam edememesimi, babasının artık bu hayatta olmaması ve benim onunla henüz daha hiç tanışmamış olmammı, yoksa tüm bunların olduğu günün aynı zamanda onun doğum günü olmasımı?
bu dünyada yaşadığımız sürece sevdiklerimizin ölümlerine tanık olucaz ewt ama hayatta kaç kişi doğduğu günde babasının ölüm haberini alırki?
ben söyliyim çok az.ilahi adalet bu biçimde olmasını layık gördü isyan etmek yargılamak imkansız ama insan düşünmedende edemio.
sonuç itibariyle birkez daha anladıkki evrenin kendi kanunları ve her işte bir hayır vardır.kaderimizde bir haftadan daha uzun birlikte bi tatil yapmak yazılı diilmiş.çünkü öyle olaylar olduki artık buna kanaat getirdim.
tatilimin ilk haftası gayet mutlu mesut geçerken akşamüstü işyerinden zeynep aradı ağlayarak.ve 7 aydır bizimle çalışan bi arkadaşımız(allah affetsin kendisini pek sevmediğimizi düşünürdük) bindiği otobüsün altında kalarak can vermiş.kızın ailesi giresunda ve burda 2 arkadaşıyla üsküdarda kalıodu.gazetelerdede çıktı haber.kıza çarpan şöför çarptığını anlamayarak ilerlemeye devam edio ve otobüsün altında kalıo arkadaşımızda.olay yerindede can verio.duyduğumda şok oldum çok şaşırdım garip hissettim.çünkü insanın aklına hiç ölüm gelmio hele hele çok mutluyken.ve tabii hemen aklıma beni işyerinden çaığırcakları geldi.zaten yarım saat sonrada patronlarımızdan biri aradı pazartesi dönebilirmisin diye.bu olay olduğunda perşembe idi.ben bikaç yalan uydurdum ve gelemiyeceğimi belirttim.insanız tabii bi süre sonra unuto insan bazı şeyleri ve ateş sadece düştüğü yeri yakıo.ertesi gün havuzda uzanmış gazete okurken kızın kaza haberilerini gördüm.kendimi çok suçlu hissettim çünkü gerçekten kızdan pek hazzetmiodum.mecburi bi iş arkadaşlığı gibiydi işte.sonra arada sırada ona yardımcı olmayarak kötü davrandığımız zamanlarda olurdu bla bla.kendimi kötü biri gibi hissettim hele hele yan gelip yatmışken şezlonga insan daha bi suçlu hissedio kendini.
bu olaydan sadece 2 gün sonra yani cumartesi günü sevgilimle buluşup plaja doğru yürürken akşama markete uğrayalım sana ellerimle pasta yapıcam diyodum.konuşuoduk, aldığım hediyeyi nasıl bi anda vermeliyim diye kafamda planlar kuruodum ki plaja gelip bi süre oturduktan, yağlarımızı sürdükten sonra onun telefonları çalmaya başladı.ben gölgede o güneşte otururken aramızdaki 2 metrelik mesafeden sesini yeterince iyi duyamadığım için yüzünün şekillerinden bişeyler olduğunu anlayarak kalkıp yanına gittim.
babasının bi arkadaşı arıo ve babasına ulaşamadığını söylüo.sevgilim benim yanımda,annesi ananesinin yanına gitmiş ve babasının herzaman giydiği ayakkabılar kapısının önünde duruomuş 2 gündür.çilingirler, polisler, kapı kırılmaları derken babasının yatağında oturur biçimde can verdiği haberi gelio otele doğru giderken biz.
hayatta çok acı şeyler olabilir.daha kötüleri daha dayanılmazları. fakat bunların arasına katılabilicek bir durum daha var ki o da sevdiğinizin,eşinizin yanınızda gözyaşlarına boğulmasıdır.ve teselli ederken omzunuzu vermekten,onunla birlikte ağlamaktan başka hiçbirşeyin elinizden gelmemesi çok ama çok fecidir.
bi çantaya hazırladığım 3 -5 parça eşyayla yanımdan ayrıldı.gelmeyi çok istememe rağmen orada neyle karşılaşacağını bilemediği için gelmemi istemedi.otobüsün camından el sallarken yarım kalmış gibiydim.ona el sallayan parçam kalan kısmımdı ve büyük kısmımda onunla birlikte gidiodu.
sonrası her vefatta yapılan ve yaşanan ayrıntılardı.cenaze işlemleri,dualar,gelenler gidenler her taziyede tekrar yinelenen acılar,hüzünler ve alışmaya başlama evresi...
sonra aradan 5 gün gibi bi zaman geçince bizim yazlığa geri döndü geride kalan eşyalarını almaya.yazmayı unuttum sanırım ama bu da çok sancılı bişeydi benim için.
babasının öldüğü gün bikaç eşyayla gidince diğer tüm eşyaları odasında kaldı.o günün akşamı kaldığı otele gidip kalan tüm eşyalarını valizine doldurdum.bunları yapaken hep ağladım.her eşyasında gözyaşım vardır sanırım çünkü baya bi ağladım.yattığı yastıkta saç telleri vardı onları görünce dahada bi koptum.allahım dedim insanın sevdiğini kaybetmesi nasıl bi acıdır.ben sadece o benim yanımdan gitti diye bykadar ağlıorum ya tamamen gitseydi hayatımdan diye diye baya bi boşalttım gözyaşlarımı.sonra o büyük keyif aldığımız rüzgarlı balkona çıktım,özlemle seyrettim, resimlerini çektim oradan görünen herşeyin.ve otelle hesabını keserek bavulları ve buzdolabına aldığımız yiyecekleride alarak bize götürdüm.hafta içi eşyalarını almaya geldiğindede biraz annemlerle oturduktan sonra birlikte istanbula döndük.tatilimizin bir kısmıda istanbulda geçti yani.ama itiraf etmeyimki haftaiçi istanbulun tadı bir başkaymış.hep çalıştığımız için gündüzleri bu şehirde gezip tozmanın tadı bambaşkaymış.
floryada KASABA RESTAURANT var.yeşillikler içinde,çok sakin,çok doğal,tektük insanın bulunduğu hoş ve zarif bi mekan.orada yemek yiyip hemen yanındaki çimenliklerdeki banklarda oturup sohbet ettik fotoğraf çektik...ve günler böylece geçip gitti işte.
şimdi iyi,,, en azından daha iyi.ve ben anladımki onun bir tek damla gözyaşını görmeye dayanamam.allah daha büyük kederler vermesin inşallah.
bu taziyeler esnasında sevgilimin kuruldan yöneticileri geldi evlerine.ve çok gariptirki söyledikleri şey şuydu:
eğer babanın vefatı olmasaydı biz seni yeni bi soruşturma için çağırıcaktık istanbula.
bunu duyunca şaşırdım.Allah bizi koruyo fazlasıyla çünkü yukarıdada dediğim gibi bizim kaderimizde 2 hafta tatil yapmak yokmuş.kimbilir şayet yapsaydık ikimizden birinin başına bişi gelicekti belkide.ve bunun olmaması için her türlü aksilik oldu hayatımızda hemde çook büyük aksilikler...ölüm gibi mesela...

ben de o da çeşitli biçimlerde tatilimizi tamamladık 15 gün olarak.hatta o biraz daha fazla yaptı ölüm izni dolayısıyla.
işe başladığımda vefat eden arkadşımızın yerine birini bulmak sorun oldu.ilan verdik ilanlara yeterince iyi sonuçlar gelmedi.işsizim diye yakınan insanların nerede olduğunu merak ediorum doğrusu.çünkü ilanlara gelen, arayan, isteyen azimli insan çok az.anlamadım ben bu durumu.sanırım herkes yükseklerden başlamak istio bulamayıncada böle bi şirket işsiziz diye söyleniolar.külliyen yalan işsizlik yok işi beğenmeyen insanlar mevcut türkiyede.
öyle böle derken tatilden döneli 2 hafta geçmiş.vefat eden arakadaşın yerinede bi bayan arkadaş aldık işe.zeynebi de tatile yolladık.şimdi işlerle boğuşuyorum bol bol.çok fazla kendime ayırabiliceğim zamanım olmuo bu aralar.eve gidincede yemekti, temizlikti, fln dı filandı derken bi bakıosun gece oluo.
hayat bu aralar oldukça yoğun ve tüm hızıyla geçip gidio.
dün akşamda abimlere gittik babamla yemeğe.ardayı çok özlemiştim abimi ve eşinide tabiiki.hasret giderdik.ben bi ara kuaföre gittim saçlarımı kestirmeye.baya uzamıştı saçım aslında ama aşırı dökülme var bu aralar.sanırım havalardan, güneşten, havuzdan ve stresten yoğun dökülme halini yaşıorum.bende kestirdim bayaca.kırıklar gitti yani.şimdi omuzlarımda artık saçım.cool bi modeldede kahkül kestirdim.hem toplamaya hem föne gelebilen bi model işte.
açıkcası yaşadığımız olumsuz şeylerin bize dönüşü olumlu oldu.bazı şeyler değişmeye ve bazı adımları daha hızlı atmaya karar verdik.yakında güzel haberler var yani ufukta:)
şimdilik hoşçakal...................:)

Hiç yorum yok: